ERKEKLER KADINLAR -ERKEKLER GÖKTEN KADINLAR YERDEN

  • 11
    EKİ
    ERKEKLER KADINLAR -ERKEKLER GÖKTEN KADINLAR YERDEN

    ERKEKLER KADINLAR Erkekler gökten, kadınlar yerden..

    Herkese Merhaba;

    İletişimin, özellikle doğru ve tutarlı iletişimin ne denli önemli olduğunu anlatmaya ve anlamaya devam edelim değerli okurlarım.

    *Erkekler savaşçı gezegen Mars’ tan, kadınlar estetik sembolü gezegen Venüs’ ten.

    *Erkekler handan, kadınlar saraydan.

    *Erkekler demirden, kadınlar ipekten.

    Sözler böyledir ama peki ya gerçekler nasıldır?

    Hemen her konuda olduğu gibi, iletişim konusunda da kadın erkek arasında yıllardır süregelen bir çekişme vardır, kadınlar erkeklerin her ortama girip çıkma özgürlüklerinden dolayı, iletişimde daha iyi olduklarını, erkeklerse bunun aksine kadınların daha şanslı olduklarını, hatta kadın doğdukları için maça 1-0 galip başladıklarını düşünürler.

    Hadi gelin, her iki cinsi de iletişim konusunda ayrı ayrı değerlendirelim;

    Kadınlar iletişim konusunda erkeklere göre bazı zorluklarla karşılaşırlar, nede olsa dünya erkeklerin dünyasıdır.

    Diğer yandan bir erkeğe sorsanız, kadınlar doğuştan şanslıdır.

    Hatta erkekler, başları sıkışıp da çıkış yolu bulamadıklarında, kadere ağızlarına geleni yağdırırken “zaten şanslı olsaydım anam beni kız doğururdu” derler. 

    Tabii bilmezler kadınlığın ne zor bir zanaat olduğunu da, onun için böyle söylerler.

    ***             

    Daha doğduğu andan itibaren yapıştırılan yaftalar, ezik, eksik hissettirmeler, “kız kısmı hanım hanımcık olur” baskıları, ister köylü olsun ister kentli, hemen hemen bütün kadınlara yapılmıştır.

    Ya erkekler?.. daha doğdukları anda bütün gözler bir başka parlar, “ee ne de olsa erkek adamın erkek çocuğu olur”.

    Erkeğe daha doğmadan biçilen kaftan, baskıdan uzak yaşam koşulları, “erkek adam tabii, hayatı tanımak için her deliğe girip çıkacak, olgunlaşacak, her şeyi deneyecek” sözleriyle teslim edilen hakları, onları daha özgür kılarken, buna karşılık, kadına biçilen iki beden küçük korse, onun nefes almasını bir hayli zorlaştırır, bu nedenle değil midir, kızlar bir umut ışığı görürler kocalarını..

    Kız kısmı, hanım olur, yavaş olur, ağır olur, becerikli olur, temiz-tertipli olur, sonra o kız çocuğu büyür, kadın olur, eş olur, ana olur, bu defa biçilen rollerin adı değişir, kadın kısmı dişi kuştur, yuvayı yapar, korur.

    Aziz Nesin kadınların her şeyin üstesinden gelebildiğini, kendisine verileni arttırdığını, anlatan şiirinde şöyle der;

    Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir
    Ona sperm verirsiniz, size bir çocuk verir
    Ona bir ev verirsiniz, size bir yuva verir
    Ona sebze verirsiniz, size yemek verir
    Ona bir gülücük verirsiniz, size kalbini verir
    Ona bir şarkı söyleyin, size konser verir
    Kendisine verileni çarpıp çoğaltarak geri verir
    Bu yüzden ona çamur atarsanız, karşılığında bir bataklıkta boğulmaya hazır olun.

    Büyük üstat, kadınların meşakkatli, cefakar, özverili, onurlu ve hırslı olduklarını, şiirinde ne güzel anlatmıştır.

    Bunu okuyan erkekler sakın alınmasınlar, taraflı olduğumu da düşünmesinler,  yukarıdaki şiir Aziz Nesin ustadan J

    ***

    Adres: Evlilik çıkmazı, boşanma sokak..

    Kadın erkek ilişkileriyle ilgili olarak, önemli bir konu daha var burada değinilmesi gereken;

    Ne erkekler, ne de kadınlar, hiç kimse kendini kandırmasın, eğri oturup doğru konuşalım, ancak ve ancak erkek isterse bir evlilik gerçekleşir.

    Nasıl mı, açıklayayım;

    1.      Bilinen doğru: Erkeğini kadınlar seçiyorlar,

    2.      Bilinen doğru: Her ilişki evlilikle devam etmiyor (edenlerinki bir zafer midir, bu ayrıca tartışılır)

    3.      Bilinen ama kabullenilemeyen doğru: Evlilik olacak mı, olmayacak mı, nihai kararı kesinlikle erkek veriyor.

    Kadın istediği kadar bin dereden su getirsin, hocalara muskalar yaptırsın, bildiği bütün duaları okusun, bütün yatırlara kurdeleler bağlayıp adaklar adasın, kısacası bir erkek evliliği isterse oluyor, istemezse olmuyor.

    Yani evlilik, erkeğin inisiyatifinde gerçekleşirken, buna karşılık boşanmalar, daha çok kadının inisiyatifindedir.

    Bir evlilik kadın idare ederse devam eder, aksi halde bitmeye mahkumdur, eğer kadın evliliğini gözden çıkarttıysa, ortada kaç çocuk olursa olsun, hiçbir şey yuvayı kurtarmaya yetmez.

    Ama kadın her şeyi sineye çeker, ebediyen yuvanın bekçiliğini yapmaya razı gelirse, gururunu hiçe sayar ve sadece izin verildiği ölçüde konuşur ve davranırsa, o evlilik sonsuza kadar mutlu!! bir şekilde sürer gider, işin özü budur işte.

    ***

    Ah bir kadın olsam!..

    Bazen erkeklerden duyarsınız “ben kadın olacaktım ki, neler neler yapardım”

    Yahu neler neler yapardın?

    Kadın olmak çok farklı, çok matah bir şeymiş gibi bahseder durur erkekler, önemli olanın insan olmak olduğunu unutarak.

    Sanki kadın olmak, her kapıyı açan bir anahtarmış gibi.

    Evet erkekler kadın olmanın her kapıyı açacağı gibi, yanlış ve saçma bir fikre sahiptirler.

    Oysa düşünün bir kere bir iş görüşmesinde kadınla erkeğin karşılaştırması yapılırken bilgi birikimi ve iş tecrübesi anlamında eşit olsalar dahi kesinlikle tercih edilen taraf erkek aday olacaktır.

    Nedenlerine gelince; gelin bu konuya 15 Ekim tarihli, "Ah Bir Kadın Olsam" başlıklı yazımda devam edelim.

    Şimdilik hoşçakalın, sevgiyle ve aşkla kalın. ASK J

     

    572 hit